Tekstil, yılda 100 milyardan fazla giysi üreten dünyanın en büyük ve en kazançlı sektörlerinden biridir. Ancak, aynı zamanda çevreyi en çok kirleten sektörlerden biridir ve çevreye verdiği zararın büyük bir kısmından sorumludur. Gerçekten de tekstil, petrolün hemen ardından dünyayı en çok kirleten ikinci sektördür.
Bu büyük kirliliğin nedenleri nelerdir? Her şeyden önce, tekstil elyafı üretimi, özellikle de giysi üretiminde kullanılan ana elyaflardan biri olan pamuğun yetiştirilmesi için büyük miktarda su ve enerji tüketmektedir. Buna ek olarak, kumaşların boyama ve terbiye işlemlerinde genellikle fabrikaların yakınındaki yeraltı sularını ve nehirleri kirleten zehirli kimyasallar kullanılmaktadır.
Bir de nakliye meselesi var. Giysiler Çin, Bangladeş ve Hindistan gibi düşük işgücü maliyetli ülkelerde üretilmekte ve daha sonra dünyanın dört bir yanına gönderilmektedir. Malların gemi, uçak veya kamyonla taşınması, özellikle sera gazı emisyonları açısından önemli bir çevresel etkiye sahiptir.
Son olarak, hızlı moda ya da tek kullanımlık moda meselesi var. Hızlı moda markaları ucuz, kısa ömürlü ve genellikle birkaç kez giyildikten sonra çöpe atılan koleksiyonlar üretmektedir. Bu endüstri aşırı tüketimi teşvik etmekte ve bu da kirliliğe büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır.
Peki tekstil ürünlerinin çevresel etkilerini sınırlamak için ne yapılabilir? Her şeyden önce, sürdürülebilir malzemeler ve çevreye duyarlı üretim yöntemleri kullanan markaları seçmek önemlidir. Buna ek olarak, daha uzun süre dayanacak kaliteli kıyafetler satın alarak nicelik yerine niteliği seçmek önemlidir. Son olarak, ikinci el satın alarak veya özel günler için kıyafet kiralayarak kıyafet tüketimini azaltmak mümkündür.
Sonuç olarak, tekstil önemli bir sektördür, ancak çevresel etkileri de oldukça büyüktür. Çevre üzerindeki etkimizi azaltmak için kıyafet satın alma ve tüketme şeklimizi değiştirmenin zamanı gelmiştir.
